İmamoğlu’ndan Erdoğan’a tepki: “İstanbul’a ihanet ettik” dediler. Biz size ihanet ettirmeyeceğiz. Biz İstanbul’un muhafızı olmaya devam edeceğiz.
Ana muhalefet partisi, 31 Mart 2024’te düzenlenecek yerel seçimler öncesi çalışmalarını hızlandırdı. Son olarak dün Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi’ni (PM) iki turda toplayarak ‘kale’ olarak anılan ilçelerin de yer aldığı kimi bölgelerde adaylarını belirledi. Ankara Çankaya’da Hüseyin Can Güner’in, İstanbul Kadıköy’de Mesut Kösedağ’ın adaylığı muhalif kamuoyunda en çok konuşulan konuların başında yer aldı.
Tartışmalar sürerken, CHP‘li İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, partisinin ilçe adaylarının tanıtım toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kürsüde konuşurken bu süreçte ‘kırıldığını’ düşündüğü isimlere yönelik olarak “Kızanlar, üzülenler olacak. Herkes bir şekilde, bir zaman dilimi içerisinde bu partide belediye başkanı olarak atandı, aday oldu, kazandı, kazanamadı… Her biri bir süreç. İçinde yüz tane hikaye çıkar, tartışmalar yapılabilir” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“İlçe başkanlığı ve aday adaylığı süreçlerini bilirim. Benim şahit olduğum bu 2009-2014-2019-2024, dört senedir aday adayı ve süreçlerle ilgili en demokrat süreç yönetilmiştir. Adaylarımız partimize hayırlı olsun. İl başkanım sana teşekkür ediyorum. Buraya gelip demokratik bir şekilde tepkinizi gösteriyorsanız, o da il başkanımın demokratlığındandır. Ona da teşekkür ediyorum. Yarın da öbür gün de göstereceksiniz. Ama üç gün sonra yaralar sarılır, gönüller hoş edilir, insanlar birbirini arar, kırılan gönüller tamir edilir ve yola çıkılır.”
İmamoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
İstanbul’da daha büyük meselemiz var. İstanbul seçimi A kişisi, B kişisi seçimi değil. Bu yola kendini adayan ve bu yola çıkan bir yol arkadaşınız olarak söylüyorum. Sonsuz bir mücadele gücüyle, sonsuz bir idealizm yolculuğunda kararlı bir şekilde gözünü kırpmadan her türlü mücadeleyi vereceğimden hiçbir Allah’ın kulunun kuşkusu olmasın.
2019’dan bu yana İstanbul’da hayata geçirdiğimiz halkçı belediyeciliği hep birlikte üst seviyeye taşıyacağız. Bakın göreceksiniz birlikte doğan kuvvetle İstanbul adına çok daha büyük işler başaracağız.
Elbette büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz güçlerini birleştirip halk yararına işler yapmaları için aynı partiden olmaları gerekmiyor. Biz 5 yıldır hiçbir parti ayrımı yapmadan bütün ilçe belediyeleriyle çalışmak için her yolu denedik, deniyoruz. Ama her seferinde bir kısım dirençlerle karşılaşıyoruz. Bu direncin kaynağının neresi olduğunu bütün ülke biliyor. Maalesef özellikle AKP’li birçok ilçe belediye başkanı bizimle yan yana gelemediler bile. İlçelerinde yaptığımız her işte görüşlerini, önerilerini aldığımız halde, ilçelerine yaptığımız her çalışmada özenli bir biçimde açılışa davet ettiğimiz halde, kendilerini bazen bizzat ben davet ettiğim halde onlar gelemediler. Gelenler de var onlara da teşekkür ediyorum. Bunun anlamı, ben ilçe belediye başkanı olarak bir kez bile davet edilmediğim, bir kez bile ziyaret edilmediğim ilçe belediye başkanlığım dönemimde, 20 defa gelse 20 defa gider onunla gezerdim. Çünkü bu makamlar millete ait makamlar. İşte bunu karıştırıyorlar. Onlar kendilerini vatandaşa değil, onlar kendilerini bir kişiye karşı sorumlu hissediyorlar. Talimatı halktan değil bir kişiden alıyorlar. Önümüze çıkardıkları engelleri anlatmıyorum bile. Asla şikayet etmedik, asla vazgeçmedik. Her seferinde bütün engelleri aştık. İnanın bu yolculuk güçlü bir yolculuk oldu, daha da güçlenecek. Çünkü biz kendimizi bu şehre ve milletimize adadık.
Öyle açıklamalar görüyorum ki… “Yerel yönetimle iktidar aynı olmazsa hizmet gelmez, bak Hatay’a geldi mi?” diyor. Yahu deprem bölgesinde bunu söylüyor. Sonra “Biz CHP gibi oy verene hizmet götürenlerden değiliz” diyor. Çok ayıp, çok yazık. Milletle alay etmek demektir bu. Milletin iradesiyle dalga geçmektir bu. Ama millet aldanmayacak.
5 yılda bizden önce akıllarına gelmemiş, ihmal edilmiş onlara konuya el attık. Birilerine rant üretmedik, halkın kaynağını israf etmedik.
İstanbul en temelde gücün ve paranın akış yönünü değiştirmeyi başardı. Bütün o yatırım ve hizmetleri onun için yapabiliyoruz. Bunun için bizimle bu kadar uğraşıyorlar, onun için sıkıntıları var. Onun için gözleri dönmüş biçimde bu seçim için her şeyi yapıyorlar, yapacaklar.
O kadar yanlış işler yaptılar ki kendileri bile “İstanbul’a ihanet ettik” dediler. Biz size ihanet ettirmeyeceğiz. Biz İstanbul’un muhafızı olmaya devam edeceğiz. Bu şehrin her sokağını, her meydanını biz koruyacağız.
Ben ceketi çıkardım, siz de çıkartmaya hazır mısınız?