İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturma kapsamında cuma günü sabah saatlerinde ifade verecek. CHP lideri Özgür Özel İstanbullulara ifadeye gelmeleri için çağrıda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yarın ifadeye çağırılmasına tepki gösteren Özel, “Yarın ifadeye çağrılan İstanbul’un ta kendisidir” dedi. Özel, vatandaşlara yarın ifadeye gelmeleri için çağrıda bulundu.
‘İSTANBUL’U İFADEYE DAVET EDİYORUM’
“Yarın biliyorsunuz Ekrem İmamoğlu ifadeye çağırıldı. Ekrem İmamoğlu, Trabzonlu bir belediye başkanı olarak, Hasan Amca’nın oğlu Ekrem Bey olarak değil; bütün İstanbul’un ‘Çalmadan, çırpmadan, israf etmeden, hakkaniyetle bu şehri yönet’ diye emanet ettiği o şehrin emin insanı ifadeye çağırılıyor. Yarın ifadeye çağrılan İstanbul’un ta kendisidir. Başta Cumhuriyet Halk Partililerdir. Ama bütün demokratlardır. Ekrem İmamoğlu’na oy veren, gelecekte oy vermeyi düşünen ya da ona yapılan haksızlığı kendine yapılmış olarak hisseden herkes bu ülkenin geleceğinin teminatıdır. O yüzden ben İstanbul’u yarın ifade vermeye çağırıyorum. Cumhuriyet Halk Partilileri ifade vermeye davet ediyorum.
SANDIK ÇAĞRISI
“Kırmızı kartı nerede gösterecek bu millet? Elbette sandıkta gösterecek. Kasım 2025’i, Erdoğan’ın girmek istediği bir seçim olacaksa, çünkü erken seçim olursa girebiliyor, son tarih olarak söylemiştik. Şimdi bu yaşananlardan sonra, 2025’te bu sandık bu milletin önüne gelecek. Gelmesi için biz üzerimize düşen her şeyi yapacağız. Bunun için tüm hazırlıklarımızı tamamlıyoruz, çok hızlandırdık. Sandık görevlisinden onun eğitimine, afişten, broşürden, pankarttan, partinin sloganlarına, parti programından hükümet ve iktidar programına ve elbette adayına kadar biz bu sürecin en hazır unsuru olarak çıkıp bu iktidarı seçime zorlayacağız. Bunun için önce ‘Başlıyoruz’ dedik, şimdi hazırlanıyoruz ve uzun olmayan bir süreçte bu milletin önüne o sandığın gelmesi için ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız.
Göreceksiniz o sandık gelecek ve gelmezse, onlar o sandığı kaçırırlarsa, biz bu milletin önüne, bu senenin içinde bir sandık koyup ‘Ne diyorsunuz bakalım?’ diyeceğiz ve göreceğiz, bu iktidarın ayakta durabilecek gücü var mı, yok mu? Erken seçim için her şeyi yapacağız. Erken seçim sandığını kaçırırlarsa biz bu milletin önüne bir sandık koyacağız. O zaman göreceğiz, millet ne diyor diye.”
‘MEŞRUİYETİ KALMAMIŞTIR’
“Son sözüm şu, meşruiyetin tanımı bir, adil bir seçim yapmaktır; iki, seçimden sonra hukuka uygun yönetmektir. Seçimler yapıldı, tüm itirazlar falan… Sonuçta seçilmiş bir iktidar var. Ama eğer hukuka uygun yönetmiyorsan meşruiyetin yoktur. Bu bütün dünyada demokrasiye inanan herkesin meşruiyet tanımında vardır. Doğru, adil ve serbest bir seçim. Ardından hukuka uygun yönetim. Seçimlerden sonra aldıkları güçle, bu kadar hukuksuzluğu yapanların meşruiyeti kalmamıştır.
‘TESLİM OLMAYACAĞIZ’
Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten iktidarı ve başındaki cumhurbaşkanı, sandıkta aldığı meşruiyeti yönetirken hukuka uymadığı için, Anayasa Mahkemesi’ni tanımayıp Meclis’e gelecek milletvekilini getirmediği için, yargının kararlarına uymadığı için, uluslararası anlaşmalara, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymadığı için, Meclis’in girdiği bir uluslararası anlaşmadan bir gecede tek başına çıkıp bunu da oldu saydığı için ve her türlü her türlü hukuksuzluk için yaptıklarıyla artık meşruiyetleri kalmamıştır. Meşru olmayan iktidara halk katlanmak zorunda değildir.
Onun için sandığı istiyor halk ve bu sandığın gelmesi için bir büyük mücadele verilecek. O mücadeleyi gördükleri, anladıkları için de son çare korkutabilecekleri herkese saldırıyorlar. Buna teslim olmak zorunda değiliz. Bedeli ne olursa olsun, hangimize gelirlerse gelsinler, ne yaparlarsa yapsınlar, meydan okuyoruz, teslim olmayacağız ve bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz.”