İmamoğlu, bu videoya kötü yorum yapanların “çamura batmış” insanlar olduğunu söyleyerek, “Benim eşim iyi yetişmiş bir Türk kadını. Üç vatansever evlat yetiştirmiş bir anne. Ben buradan ne okuyabilirim? Biz böyle bir şehir yaratabildik mi? Kadınların sokakta şarkı söyledikleri, güvenle yürüyebildikleri bir yer yapabildik mi?” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. İBB Başkanı, Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesi ve Türkiye’nin bundan nasıl etkileneceği, Dilek İmamoğlu’nun hedef gösterilen videosu, iktidarın kayyım politikası ve kendisine açılan “ahmak davası” hakkında açıklamalarda bulundu.
‘ÇOK TEMKİNLİ DAVRANMALIYIZ’
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Şu an bir coşku havası var ama çok temkinli davranmamız gereken bir dönemdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlü bir devlet, öyle olmak zorunda. Ama konumu gereği komşularının iyi bir yönetiminin olmasına yardımcı olmalı. İç çatışmalar ve otoriter aklın sonuçlarını Libya’da da gördük. Yüzde 90 oy alsanız ne olur? Esad yüzde 90 oy alıyordu, bugün yok. Bir yandan sınırlarını aşırı büyüten PYD, bir yandan diğerleri… Ki bunları ülkemiz de terör örgütü olarak kabul ediyor. Bugün baktığımızda HTŞ almış başını gidiyor.
‘2011’DEN BERİ OLAN DIŞ POLİTİKA TARİHİN EN KÖTÜSÜ’
Bizim çok temkinli, tedbirli olup, oluşan ortamın yarınlarda nasıl gelişmesi gerektiğini unutmamamız gerekir. Suriye’nin bir hukuk devleti olarak yönetilmesi çok elzem. Meseleyi tek yanlı ele almamalıyız. 2011’den beri süren Suriye ile ilgili dış politika sürecimiz, tarihin en kötü yönetilen süreci. Esad’dı Esed oldu sonra tekrar Esad ve tekrar Esed oldu. Şam’da Emevi camisine gitmekten bahsedildi, bu bizim kültürümüzde yok.
‘İSTANBUL’DA 2 MİLYON SURİYELİ VAR’
O verilen resmi rakamlar doğru değil, İstanbul’da 2 milyonun üzerinde Suriyeli var. Herkes coşkuya katılıyor ama ihtiyatlı olalım. Suriye’de Aleviler var, Hristiyanlar var. Meseleyi sadece Sünnilik üzerinden okumak doğru değil, bu ayrışma Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamıyor.
‘BENİM EŞİM İYİ YETİŞMİŞ BİR TÜRK KADINI’
Dilek Hanım’ın videosu… Öyle çamura batmış insanların siyasette belli görevlere gelmesi o kadar acı ki. Bu insanların sırf rakip diye birilerinin eşini dostunu böyle hedef göstermesi inanılmaz. Benim eşim iyi yetişmiş bir Türk kadını. Üç vatansever evlat yetiştirmiş bir anne. Ben buradan ne okuyabilirim? Biz böyle bir şehir yaratabildik mi? Kadınların sokakta şarkı söyledikleri, güvenle yürüyebildikleri bir yer yapabildik mi?
‘KREŞLERİMİZLE ÇOCUKLARI EŞİTLİYORUZ’
Kreşlerimiz sayesinde çocukları eşitliyoruz. Eğer siz toplumda bu insanlara sahip çıkmazsanız bölünme olur. Biz 230 biniz üzerinde insana iş bulduk. Mobil istasyonlarımız var. Bunların çoğu genç, büyük bir kısmı kadın. Suriye’ye bağlayalım buradan, Suriyelilerin dönmesini istiyoruz ama gereken koşulların oluşması gerekiyor. Yoksa nasıl olacak?
‘ŞU AN TÜRKİYE’DE İKİ TANE İKTİDAR VAR’
Danışmanlarımız var, dış politika da dahil pek çok konuyla alakalı çok güçlü bir yapıdan bilgi alıyorum. Bunları zaman zaman partimizle de paylaşıyoruz. İktidarı muhalefeti Suriye konusunda bir araya gelmeliyiz. Çünkü bu bizim beka meselemiz, acilen bir araya gelmeliyiz. Şu an Türkiye’de iki tane iktidar var, biri merkezi diğeri yerel irade. Bizim bir araya gelmemiz gerek. Bunun kaybedeni sadece iktidar olmaz.
‘BELEDİYELERİN BORCU SGK’NIN ALACAKLARININ YÜZDE 2.7’Sİ’
SGK borçlarınızı ödeyin diyorlar sürekli. Türkiye’deki bütün belediyelerin borçlarına baktığımızda, sadece CHP’li değil hepsinin borçları 96 milyar lira. Yani belediye borçlarının SGK’nın alacakları arasındaki değeri yüzde 2.7. Niye belediyelerle uğraşıyorlar? CHP kazandı diye. Niye kazanamıyorsunuz? Kayyum atıyorsunuz? Esenyurt’a, Türkiye’nin 1 milyonluk ilçesine kayyım atıyorsunuz. Bunu da neden yapıyorsunuz? İhtimalini düşünüyorsunuz, terörle iltisak ihtimalini. 65 yaşında adamı gece yatağından kaldırıyorsunuz.
‘SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜNE HAZIRIZ’
Belediyeler olarak Suriyelilerin dönüşüne hazırız. Buradan otobüse bindirip göndermekten bahsetmiyoruz. Güvenli bir şekilde gitmelerinden bahsediyoruz. Belli bir süre yardım ve destek vermek de buna dahil. Buradakilerin ve Ürdün’dekilerin Lübnan’dakilerin yurduna dönmeleri için koordine edilebilecek bir sisteme varız.
‘MİLLETİN ELİNDE BİR SANDIK KALDI’
Ancak BM’nin, AB’nin, ABD’nin katkı sunduğu, Suriye’de kurulacak bir masada Türkiye’nin oturup söz sahibi olması için kendi ülkesinde doğru politikalar yapması gerekiyor. Kayyum atamaması geliyor. Milletin elinde sadece sandık vardı. Ekonomi bitti, yargı, eğitim, medya her şey ellerinde. Bu milletin elinde kalan sandık onun gücünü gösterdiği yer.
‘KAYYUM OLARAK ATANAN HERKES AKP’Lİ’
Kayyum olarak atadıkları herkes AKP ile bağlantılı. O kadar valilikten kaymakamlıktan devlet memuru değil de neden birçok doğrudan AKP ile bağlantılı kişi atandı? Tesadüf mü yani bu? Bizden önceki dönemde toplam 140 soruşturma yapılırken, bizim dönemimizde 1149 tane soruşturma yapıldı. Bunlarla uğraşıyorlar.
‘GÜÇLÜ TÜRKİYE ZAYIF KOMŞU İSTEMEZ’
Yahu yanı başımızda ateş topu var. Suriye’ye bakın, bizim Irak’a da destek vermemiz lazım. Alevi’sinden Sünni’sine herkesi koruyan bir biçimde hareket etmemiz lazım. Eğer Türkiye’de yönetim kayyım atamaz halkın iradesine saygı duysa, Suriye’de kalkacak masada oturur, konuşur. Güçlü bir Türkiye zayıf komşu istemez, güçlü bir komşu ister. Neden? Daha çok ticaret yapacağım, mal satacağım.
‘AHMAK DAVASI BİR SARAY TACİZİ’
Ahmak davası ahmakça bir dava. Ailesi AKP’de görev yapan, muhafazakar bir hakim doğru davrandığı için bu davadan sürüldü. Davada hakim değişti, dosyayı bekletiyorlar. Bu yaşananlar saray tacizidir. Yargının görevini yapması için, hukukun tesisi için fırsat verin artık. Akın Gürlek ile nezaket ziyaretimiz Perşembe idi, Pazartesi iptal ettiler, Perşembe günü de operasyon yapıldı. Bu ülkede sorun yaşandığında Bakan Kurum ile vali ile görüşürüm, görüşmekten de mutlu oluyorum. Çağırsınlar koşa koşa giderim, benim devletimin bakanı Murat Kurum. Ben de belediye başkanıyım, tabii giderim.”
İBB Başkanı, Küçükkkaya’nın “Erdoğan’ın görev süresini sona erdirecek kişi siz misiniz?” sorusuna ise “Bunu yapacak tek kişi millettir” diye yanıt verdi.”