İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’li yol arkadaşlarına, belediye başkanlarına, milletvekillerine ve partinin üst düzey yönetimine dikkat çeken uyarılarda bulundu. İmamoğlu “ Zaman, aynı çatı altında siyaset yapan insanların; ‘sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun’ deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim var ise benim yol arkadaşım da değildir nokta. Mesele, memleket meselesidir. Parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden, meseleymiş gibi bu mesele üstünde tepinen kim var ise, hem bu millete ihanet eder, hem de başkomutan Gazi Mareşal, Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet eder” düşüncesini dile getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli Battalgazi İtfaiye İstasyonu açılışında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

“ELİMİZ HAVADA KALSA DA UZATIRIZ”

Gaziler Günü nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle andığını söyleyen İmamoğlu “Sorumluluğumuz milletimize, milletimiz bizden hizmet bekler. Milletimiz bizden iş yapmayı, icraat üretmeyi bekler. Yoksullukla, ekonominin kötü olduğu ortamda onların ihtiyaçlarının yanında olmamızı bekler. Bizler bu sorumluluğu üstlenmiş, özellikle 31  Mart’ta görev alan bütün yerel yönetici arkadaşlarım, bütün belediye başkanları, Türkiye’nin her yerinde. O yereldeki dostluğu, barışı, huzuru ve hizmeti en üst seviyeye taşımayı kendilerine sorumluluk eden hali ve pozisyonu almayı emreder. Burada işin partisi, purtisi yok. Herkes hizmete koşmak zorundadır. O ayrımcı akılla işimiz olmaz. Elimiz havada kalsa da elimizi uzatırız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü biz milletin evlatlarına eşit gözle bakmayı kendine şiar edinmiş insanlarız. Biz milletin evlatlarını eşit bir biçimde seviyoruz. sevmeye devam edeceğiz.” dedi.

CHP’LİLERE SESLENDİ

İmamoğlu CHP’lilere “Böylesi zor bir dönemde özellikle benim siyasi yol arkadaşlarıma, özellikle benim Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyaset yapan arkadaşlarıma ya da belediye başkanı olan, meclis üyesi olan, milletvekili olan partimizin üst yönetimine net olarak bir şeyi söylemek isterim” diye seslenerek “Zaman, önümüzdeki sürece dair en iyi şekilde hazırlanma zamanıdır. Zaman milletin sorunlarını konuşmayı ve o sorunlara çözüm bulmayı bize emreden bir zamandır” dedi.

“BUNUNLA UĞRAŞAN HER KİM VAR İSE BENİM YOL ARKADAŞIM DEĞİLDİR”

İmamoğlu parti içine yönelik uyarılarını şöyle sürdürdü:

“Zaman hele hele aynı odada, aynı mekanda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların; ‘sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun’ ya da ‘karnıma dirsek attın, yüzüme sert baktın’ deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim var ise benim yol arkadaşım da değildir nokta.

“EN SAYGI DUYDUĞUM YOL ARKADAŞIMDIR”

-Mesele,  memleket meselesidir. Memleket meselesi doğrultusunda koşan, hizmetini yaparken ‘en iyiyi nasıl yaparım’ diyen belediye başkanı, benim yaşam boyu en üstün yol arkadaşımdır.  ‘Ekrem İmamoğlu koşuyor, çalışıyor. Ben ondan daha fazla koşacağım, onu geçmek için daha çok çalışacağım’ diyen bir siyasetçi benim en kadim, en saygı duyduğum yol arkadaşımdır, nokta

-.Ama parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden, meseleymiş gibi bu mesele üstünde tepinen kim var ise, hem bu millete ihanet eder, hem de başkomutan Gazi Mareşal, Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet eder. Bu kadar net. Bu bağlamda her siyasi partiye mensup kişiye seslenirim ben. Derim ki; ‘parti işi araçtır. Mesele millete hizmettir. ‘Ben partime de öyle bakıyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. Ama mesele Cumhuriyet Halk Partisi onur duyduğum, gurur duyduğum ferdi olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğum, layık olmaya çalıştığım partimin bir araç olduğunu bilirim.

-Memleketime ve milletime layık olma gayreti için hiç kimseyi tanımam. Bir tek 86 milyon milletimi tanırım. Bu  her siyasetçinin şiarı olmalıdır. Bu bağlamda bu kararlılıkla Gaziler Günü’nde bütün gazilerimizin Gaziler Günü’nü tebrik ediyorum. Allah bize hiçbir zaman bir daha bağımsızlık mücadelesi verdirmesin.

-Bu memleketin her zaman müreffeh bir toplum olması, refah içinde bir toplum olması zenginliğinin bütün insanlar tarafından paylaşıldığı bir toplum olması, eşit, adil ve birbirine saygı duyan her insanının doğusu batısı, güneyi, kuzeyi, her etnik kökenden insanının, her inançtan insanının bu memleketin, bu şehrin eşit hissedarı olduğu ve her konuda başarılı olduğumuz, zenginleştiğimiz ama zenginliği paylaştığımız günlere doğru koşmayı diliyorum. Bakın itfaiyeden sizi nerelere getirdim? Ama bu iş böyle. İtfaiye hizmetini yaparken böyle düşüneceğiz. Başka şansı yok.”