İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin Eyüpsultan’daki Genel Müdürlük binasında düzenlenen “Güneş Enerji Sistemi Yatırımları Tanıtım Toplantısı”na katıldı.

İmamoğlu, hedeflerinin 2029 yılına kadar İBB binalarındaki  enerji ihtiyacının tamamını güneşten sağlayıp yıllık 148 bin ton karbondioksit salımını engellemek olduğunu belirtti.

“2019’DAN BU YANA 6 KAT ARTTI”

İmamoğlu şunları söyledi:

“Bu hedef doğrultusunda bugün İBB Park Bahçeler Daire Başkanlığı ve İSKİ tarafından yapımı tamamlanan güneş enerjisi santrallerinin açılışını yapmış olacağız.

İSKİ’nin yaptığı çalışmalarla mevcut İkitelli Arıtma Tesisleri güneş enerji santraline ilaveten Büyükçekmece, Kağıthane ve Şile içme suyu arıtma tesisleriyle Kartal, Esenyalı, Dudullu, Bahçelievler, Mahmutbey gibi bir çok içme suyu terfi merkezinde ve İSKİ binalarında yenilenebilir enerji kaynakları projelerini hayata geçiriyoruz.

Bu sayede İSKİ bünyesinde güneş enerji santrallerinin potansiyeli 2019’dan bugüne tam 6 kat arttı. 275 milyon lira yatırımla hayata geçirilen 14 güneş enerji santrali 9 bin 400 kw güce sahip. Bu santraller 6 bin 650 hanenin yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak kapasiteye ulaşmış oluyor.

Karbondioksit salınımını engellemiş oluyor. 138 ağacın  doğaya kazandırılması anlamına geliyor. 4 bin 450 aracın trafikten çıkartılması anlamına geliyor. 2019 yılında Park ve Bahçeler dairemiz bünyesinde sadece 2  adet güneş santrali vardı.

Yaptığı yatırımla 60 tesisin yapımını tamamladı. Kurulu bulundukları binalarda da yüzde 45’e yakın elektrik ihtiyacını karşılar halde.  Şile Spor Kompleksi,  Tuzla Bahar Engelliler Merkezi, İBB Bakırköy ek hizmet binası, Cebeci Lojistik Merkezine kadar pek çok tesiste enerji santralleri yerini alıyor.”

“13 MİLYON METREKARE YEŞİL ALAN KAZANDIRDIK”

İstanbul’un yeşil bir kent olması için 5 yılda yaptıklarını örneklerle anlatan İmamoğlu “Örneğin İstanbul’a 13 milyon metrekarenin üzerinde aktif ve kaliteli yeni yeşil alanı kazandırdık. Böyle bir zaman diliminde yaşam vadileri, kent ormanları, doğal yaşam parkları birçok yönüyle İstanbul’a yeni renk katan çok değerli çalışmalar. Büyükdere’deki Atatürk Fidanlığı tek başına anlatılması gereken bir iş. Yıllarca ihmal edilmiş, çöküntü haline gelen, yakın çevresi için güvenlik sorunu haline gelen boğazın kıyısında 250 bin metrekareye yakın bir alanın tamamen tarumar olmuş o görüntüsü, her türlü gayrimeşru işlerin merkezi haline gelen bir mekanın bugün yeniden hayata dönmüş hali bile İstanbul’da çok özel bir anlatıma sahip” dedi.

“ENERJİ TÜRKİYE İÇİN KRİTİK BİR MESELE”

İmamoğlu yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik devasa yatırımlar yaptıklarını vurgulayarak enerji konusunun Türkiye için kritik bir mesele olduğuna işaret etti.

İmamoğlu “Başta ekonomi olmak üzere güvenlikle ilgili dahi ülkemiz için kritik bir konudan bahsediyoruz. Şehrimize kattığımız ve kazandığımız her enerji kaynağının aslında bizim cebimizden çıkan milyarlarca dolarlık enerjiyle ilgili dışa dönük aktardığımız kaynağın içeride kalması anlamına geliyor. Ve bizim ülke olarak bütçe açığımızın en büyük  hanesi enerjiyle ilgili dışa akıttığımız paralar. Bu bağlamda yaptığımız her adımı ve yatırımı milli kazanımla ele alıyor ve hiçbir fırsatı kaçırmamak adına büyük bir emek sarf ediyoruz” dedi.

“BİR KALEM, BİR İMZA” TEPKİSİ

Çöp gazından enerji üretimi alanında dünyanın en büyük tesisini Seymen’de açtıklarını hatırlatan İmamoğlu, buradan elde edilen enerjiyle 1.4 milyon insanın  elektrik ihtiyacını karşıladıklarını belirtti. Bu tesis sayesinde 1 milyon ton metan gazı salınımının da engellemiş olduğunu söyledi.

İmamoğlu kapasiteleri arttırmak adına yoğun bir çalışma içinde olduklarının altını çizerek, 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alınmadığı için yapımına başlanamayan Şile Kömürcüoda Atık Yakma ve Enerji Üretimi Tesisi projesi hakkında konuştu. Avrupa Yakası’nda açtıkları atık yakma tesisinin benzerini Şile Kömürcüoda’da da açmak için başlattıkları çalışmanın cumhurbaşkanlığı onayını beklediğine dikkat çeken İmamoğlu tepkisini şöyle dile getirdi:

“Attığımız her milli adım, kendi kaynağından enerji üreten yine 1.5 milyona yakın insanın enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir güce sahip tesisin yapılması adına uzun süredir beklememizin tek sebebi; bir mürekkep ve bir kalem. İmza atacak ve biz yol yürüyeceğiz.

Bu anlamda Şile Kömürcüoda’da açmak istediğimiz atık yakma tesisinin bir an önce Cumhurbaşkanlığı Yatırım Planına alınması konusunda da çağrımızı yapıyoruz.

Fırsat bulduğumuz her alanda ve her ortamda bunları hatırlatacağımızı, böylesi bir milli yatırımın, milli bir meselenin hangi saiklerle engellendiği hususunun da sorusunu sorarak her konuşmamın içine bunu katacağımı buradan belirtmek isterim.”

“KENDİ İKBALİNİ DÜŞÜNEN YÖNETİCİLERDEN DEĞİLİZ”

İmamoğlu, İBB yöneticilerine temiz enerji konusunda çağrı yaparak konuşmasını şöyle tamamladı:

“Hangi masadaysanız, ‘ burada biz acaba temiz bir enerji üretme fırsatını yakalayabilir miyiz’ diye bakmanızı milli bir sorumluluk olarak üzerinize  veriyoruz ve bunu asla ıskalamamanız gerektiğini hatırlatıyorum.

Çevreye uyumlu, estetik kurgusuyla hiçbir sıkıntı yaratmayacak bir altyapıyla kuracağımız her tesisi bu şehre kazandırmanın; bu ülkenin cebinden, bu milletin cebinden enerjiyle ilgili dışa giden milyarlarca doların yurt dışına gitmemesi ve bu ülkede kalması anlamına geliyor. Hızımızı arttıracağız.

Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeşil enerji yatırımlarında da çok güçlü adımlar atacağız ve o seçimde söylediğimiz ‘Tam yol ileri’ sloganın sadece bir slogandan ibaret olmadığını tam aksine karakterimiz olduğunu her anımızda hatırlayacağız. Enerji yatırımlarında da kesinlikle ‘tam yol ileri’ diyoruz. Biz durumu idare etmenin, günü kurtarmanın yöneticileri değiliz. Olmadık olmayacağız.

Aslında baktığımız pencere İstanbul’un geleceğini kurtarmak ve korumak. Bu şehre zarar verecek bütün unsurları,  Marmara’yı kirletecek bütün unsurları, İstanbul’u derinden sarsacak sözüm ona projeleri, sözüm ona bir takım kavramları da bu şehrin insanlarının da bu şehrin gündeminden de zihninden de çıkartmak en büyük  çalışmamız.

Sadece bu şehrin değil tabii kendilerinin ikbalini düşünen ya da vizyonları sadece bir seçimi kazanma yönünde bir altyapıyla yol yürümeyi düşünen her kim varsa biz o yönetimlerden ya da kişilerden değiliz. Hiç olmadık ve olmayacağız. Evet seçimleri de kazanıyoruz. O bir gerçek.

Ama bizim kavramımız; seçim kazanma hedefi değil, işini iyi yapma hedefi. Çünkü biliyoruz ki zaten ondan sonra sonuç seçimi kazanmak olur. İnşallah böyle yaparak bundan sonraki seçimleri de kazanmaya devam edeceğiz. Bir sonraki kuşakları  düşünmek ve yaşam  koşullarını iyileştirmek prensibiyle hareket edeceğiz.

Yoksa bir sonraki seçim değil bizim amacımız. Her şeyden önce gönülleri kazanmanın çok önemli olduğunu ve gönülleri kazanmanın da üretim yapmak, insanlarımıza iyi hizmet olduğunu anlatmak isterim. Hepimiz toplumun buradaki temsilcileriyiz. Mülk sahibi olmadığımızın, onların emanetçisi olduğumuzun unutulmaması gerek.”

Haber: Özlem Güvemli-Sözcü