İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Ticaret Odası ( İTO ) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç’i makamında ziyaret etti. Odanın Eminönü’ndeki merkezine gerçekleşen görüşmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu’na İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in  “Eli genel merkezde, gözü başka mevkilerde, boş zamanlarında İstanbul’da olanlar bu şehri yönetemez” şeklindeki kendisini hedef alan açıklaması soruldu.

“MUHATAP ALMAYACAĞIM”

İmamoğlu “Ben açıkçası bu seçim döneminde çoklu bir rakiple karşı karşıyayım. İstanbul’da rakibimiz olan birçok arkadaşımıza, birçok hemşerimize ya da siyasi parti temsilcisine ya da onları temsilen  yapılan bir takım siyasi müzakerelerde, konuşmalarda şahsıma dönük tutarlı, tutarsız,  yalan-yanlış, eksik fazla, adı her neyse yorumlar yapılacaktır. Bu yapılan yorumları ben hiç muhatap almayacağım. Ama İstanbul’a dair bir proje ya da İstanbul’da yaptığımız bir işe dönük bir tarif olur ise bu kapsamda elbette cevabını veririm. Ama söylenen  siyasi, muğlak, geçerliliği olmayan birtakım tariflere asla muhatap olmayacağım. Bunun ismi A, B partisi ya da A, B  partisinin lideri benim için fark etmiyor. Benim işim  şu anda İstanbul seçimine dair 16  milyon insanımıza geçtiğimiz 5 yılın hesabını vermek, önümüzdeki 5 yılla ilgili de tasarruflarımızı ve tasarımlarımızı aktararak en güçlü şekilde  demokratik bir zeminde tarihi oy rekoru kırarak inşallah tekrar seçilebilmek. Tek yolculuğum bu.”

“SAYIN BAKAN BÜYÜK ŞOK İÇERİSİNDE”

Sorular üzerine Cumhur İttifakı’nın İBB Başkan Adayı Murat Kurum’un  İBB yönetimine yaptığı Don Kişot benzetmesiyle ilgili İmamoğlu şunları söyledi:

“Sayın Bakan tabii büyük bir şok içerisinde. Her gün yeni bir çevre trajedisiyle  karşı karşıya ve yarattığı problemler, sebep olduğu birtakım sorunlu haller, insanları mutsuz ettiği projeler gibi birçok  konunun yarattığı travmayla Ekrem İmamoğlu’na nasıl bir söz söylese de; o sözün şokuyla beraber bir fayda sağlasam çabası içerisinde. Sayın bakanı yakinen de tanırım.

Bu tarz sözler edebilecek bir usul üslubu da yoktur ama seçimde karşımıza bu tarz yeni bir kimliğe bürünmüş kişilikler de görüyorum. Bu heyecana kapılmamasını, yeterlilik içerisinde İstanbul’a dair işlerini anlatmasını tavsiye ederim.

Zira 650 bin konut vesaire gibi asla yapılamayacak, asla olamayacak ve olmaması gereken yaptığı açıklamalarla yani Ekrem İmamoğlu ve ekibinin ortaya koyduğu başarılı süreci nasıl geride bırakırım diyerek tarihe en kötü vaatler dizilişi olarak çıkacak  süreçleri tarifliyor.

Tabii benim için kötü bir şey değil bu yaptıkları ama yine de üzülüyorum. Keşke daha nitelikli, daha kaliteli bir kampanya yürütebilse. Biz de bir şeyler alabilsek. Zira benim açıkladığım her proje, İstanbul için ortaya koyduğumuz her bakış açısını tekrar ifade edeyim; onlar sahiplenebilirler, allandıra ballandıra anlatabilirler.

Çünkü biz zaten İstanbul için allandıra  ballandıra projeler yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bu bakış açısına kendisini tavsiyeyle davet ediyorum.”

“CUMHURBAŞKANI İNSANLARI ŞOK EDİYOR”

İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay ve Ordu’da yaptığı “oy vermeyene hizmet yok” şeklindeki açıklamalarının hatırlatılarak “ Bunların seçmen üzerindeki etkisi nasıl olur?” sorusu yöneltildi.

İmamoğlu “Sayın Cumhurbaşkanı öyle açıklamalar yapıyor ki yöre yöre insanları şok ediyor. Öylesine şok ediyor ki gördüğüm kadarıyla tarihinde ilk kez bu kadar düşük kalabalıkla Karadeniz gezisi yaptı. Birileri var mıdır çevresinde bilmiyorum ama yaptığı mitinglerin arka planını ya da sonrasında çekilen fotoğrafları, videoları izlesin. Bu söylediği bence kötü  tarifleri, kötülükçü cümlelerin karşılığını milletin ona nasıl tepki olarak gösterdiğini görsün. Bu milleti oy alma döneminde seçime giderken tehditle ‘oy verirseniz doğalgaz getiririm’ ya da deprem bölgesindeki o mağdur insanlarımıza ‘oy vermediniz, yerel yönetim başka partidendi  onun için hizmet gelmedi’ diyecek kadar vicdanları sızlatacak birtakım yorumları yapıyor ise insanları tehdit ediyor ise düşünün ki bu seçimi kazanırsa ondan sonra hangi tehditkar süreçleri milletimiz adına yapar” diye konuştu.

“MİLLET 31 MART’TA DEMOKRASİ TOKADI ATACAK”

Seçim sonrasına ilişkin yorumların yapılmaya başlandığını söyleyen İmamoğlu “ Seçimden sonra gelecek zamları,  yükselecek enflasyonu, doğalgaz vesaire gibi faturaların nasıl büyüyeceğini… Bıraksın doğalgaz taşımayı insanlar şimdiden o (fatura) tedirginliği yaşıyorlar. Kaldı ki yıllardır Ordu’yu yöneten kendileriydi  zaten. Niye getirmediler? Neyin tehdidini yapıyorlar? Şaka gibi. İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye’de milleti tehdit eden, milletin efendisi olduğunu düşünen bu tarz söylemlere milletin efendi olduğunu, tehdide karşı da ciddi bir demokrasi  dersini aynen 23 Haziran 2019’da verdiği gibi vereceğini düşünüyorum. Öyle bir ders verecek ki, kalan iktidar sürelerinde daha fazla çalışmalarına sebep olacak. Millet 31 Mart’ta  demokrasi tokadı alacak sandıklarda. Onlar da çalışmak zorunda kalacaklar. Gerçek işlerine, enflasyonla mücadeleye, yoksullukla mücadeleye, perişan ettikleri emeklilerin halini  iyileştirme konusundaki mücadeleye geri dönüş yapacaklar. Ben buradan milletimizi özellikle AK Parti’ye oy veren hemşerilerimi bu vesileyle uyarmış olayım” dedi.

“BENİ PAZARDA İZLESİN”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesabından muhalefetin seçmenine yaptığı “Umutsuzluğa kapılmayın,alternatifsiz değilsiniz’ paylaşımının sorulması üzerine İmamoğlu “Zaten umutsuz değil bizim seçmenimiz. Seçmenimizle çok umutlu sohbetler yapıyoruz. Beni pazarda izlesin. Beni sokakta esnafın arasında görsün. Çıkamadığı yerler bunlar. Halkın arasında olmayınca kendi yakın çevresindeki insanların umutsuzluğunu görünce onları da CHP’li zannediyor olabilir” dedi. Memleket Partisi’nin İstanbul’da İBB adayı çıkararak seçim yarışına katılmasını da “Hayırlısı olsun, ne diyeyim?” yorumu yaptı.